"Ayık kafayla takımlarını desteklesinler"

Beşiktaşlılığı ile bilenen ünlü sanatçı Feridun Düzağaç Futbol Extra dergisine verdiği röportajda Beşiktaş'ımız ile ilgili önemli konulara değindi.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Camiamızın sevilen isimlerinden biri olan Feridun Düzağaç Beşiktaş hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Editörümüz Eray Emin Aydemir'in Futbol Extra dergisi için kendisine yönelttiği soruları yanıtlayan ünlü sanatçı Beşiktaş'ımızı bir anlamda dünden bugüne değerlendirdi.

İşte Feridun Düzağaç'tan Beşiktaş camiasına özel açıklamalar;

Feridun Bey iyi bir Beşiktaşlı olduğunuzu biliyoruz. Bu Beşiktaş aşkı nereden geldi? Hatırlıyor musunuz o günleri?

-Tabi çok net hatırlıyorum, babam Beşiktaşlı’ydı Adana’da oturuyorduk o zaman Adanaspor ve Adanademirspor’un maçlarına giderdik babamın etkisi ile. Adanademirspor’u tutardım ben, çünkü Adanademirspor’un toplumsal konulara duyarlı çok özel bir taraftarı var. Sonra büyüdükçe Beşiktaşlı olduğumu hissettiren çok güzel dönemler yaşadım. Ben Beşiktaş’ın iki muhteşem dönemine tanık oldum yaşım itibariyle, şimdiki genç Beşiktaşlılar biraz şansız. O yüzden bazı şeyleri anlamalarını beklemiyorum. Metin-Ali-Feyyaz’ın olduğu dönem ve onun kadar olmasa da Lucescu’nun olduğu 100.yıl muhteşemdi.

Katıldığınız bir televizyon programında artık Beşiktaş’ın meşhur kapalı tribününe gitmeyeceğinizi söylemiştiniz. Bu kararınız devam ediyor mu? Başka bir ifadeyle neden böyle bir karar aldığınızı bizimle paylaşır mısınız?

-Eskişehirspor maçını gazeteye yazmak için tribünden izledim. Biraz da yaşımla alakalı bu karar. Ancak özellikle kapalı tribündeki taraftar profilinin değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Yani Beşiktaş’ın sadece başkan ve anlayış değişikliğine ihtiyacı yok, taraftarın da değişmesi lazım. Taraftar artık bir spor müsabakasına gittiği gerçeğini atlamamalı. Şikayetim şu; çok alkol tüketiliyor. Bu İnönü Stadı’na özel bir şey değil, üç büyük takımın taraftarları, Fenerliler Yoğurtçu Parkı’nda parası olan Develi Restoranı’nda, Beşiktaş’ta parası olanlar Kazan olmayanlar Çarşı’da içiyorlar. Aslında bu uyarıyı yaparken bir anlamda gündelik hayatlara müdahale noktasında günlerin yaşandığı dönemdeyiz. İkisi aynı anlamda değil. Taraftarın ayık kafayla takımını desteklemesi için gerekli enerjiyi sahaya yansıtması gerektiğini düşünüyorum. Üç büyük takımın maçlarını hakemlere sorsanız “hangisinin maçını yönetmek istersin?” diye, ben kesinlikle eminim Beşiktaş’ın maçını yönetmek isteyeceklerdir. Çünkü hakemler de taraftarın çok izlemediğini biliyor ve çok rahat düdükler çalıyorlar.

Peki geçmişle bugünü kıyasladığınızda gözünüze çarpan değişiklikler nedir?

Eskiden tribünler yarı yarıya olurdu. Şimdi yeni jenerasyon bunu bilmiyor. Şu an %5’i gidiyor rakip taraftarın, olaylar çıkıyor sürekli. Yasaklamakla bir şey olmaz ama bu olayların yani tribün şiddetinin bitmesi gerekiyor. Fenerbahçe maçından sonra Beşiktaşlı olduğundan utandığını söyleyen de var, suçu Fenerbahçe’ye atan da var, emniyete kabahat bulan da var. Bu nefret kültürünün artık bir an önce bitmesi gerekiyor. Ben Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinde olaylar çıkmasına çok şaşırdım. Çünkü Beşiktaş başkanının yaptığı açıklama var “Fenerbahçemiz” diye , sonrasında deplasman dönüşü Beşiktaş taraftarının yaptığı bir karşılama var daha sonra Ali Koç’un yaptığı “kapıda karşılayacağım” açıklaması var. Hatta beni de 1907 Fenerbahçe grubu özel davet etti. Çok mutlu olmuştum. Çünkü ilk yazdığım dönemde bir Fenerbahçeli okuyucu bütün cdlerimi parçalayıp bana göndermişti. O gün ne kadar üzülüp acı çektiysem bu davetde de o kadar mutlu oldum. Maç öncesinde konuştuk, “buna hazır mıyız ülke olarak” sorusunu sordum kendime. Fakat benim bizzat Fenerbahçeli dostlarım izin vermediler gitmeme. Gitme kararımı çok romantik buldular ve gitmememi istediler. Sonra maçı izlerken o Fenerbahçeli arkadaşlara “iyi ki gitmememişim” dedim. Ülke olarak hazır değiliz demek ki bu işlere.

-Beşiktaşlı taraftarlar Yıldırım Demirören’in “Fenerbahçemiz” lafına biraz içerlediler. Sizce derbi önce oluşabilecek dostluk ortamında bu laf biraz ters tepmiş olabilir mi?

Ben Beşiktaş’ı yakından takip eden biri olarak bu cümlenin Beşiktaşlı taraftarları derbi öncesi ayrıca gerdiğini düşünüyorum.
Ben ona yazımda da değişmiştim. Bu ülkede bir büyük takımın başka bir takımı sahiplenmesi durumunu ilk Beşiktaş yapmalıydı. Ters anlaşılmış olabilir. Bir Fenerbahçe başkanının çıkıp da “Galatasaray’ımız” demesi söz konusu olamaz. Böyle güzel bir olayın Beşiktaş başkanı tarafından yapılması bence güzel bir gelişme ayrıca Yıldırım Demirören’in Kulüpler Birliği Başkanı olduğunu da unutmamamız lazım. Bence Beşiktaş taraftarı “Fenerbahçemiz” lafı üzerinden Yıldırım Demirören’e duydukları öfkeyi karıştırdılar. Bana da samimi gelmedi bu laf. Ne yazık ki “Fenerbahçemiz” diyen başkan yanlış hatırlamıyorsam 3-4 yıl önce Fenerbahçe’nin Galatasaray ile şampiyonluk yarışı yaptığı bir dönemde “kupa bizim şampiyonluk da Galatasaray’ın olsun” demiştir. O dönem itibariyle çok da haksız diyemeceğimiz bir şekilde akıllarda hatır şikesi olarak kalmıştı. Şunu söyleyeyim bu lafı Süleyman Seba söyleseydi en ufak bir tartışma çıkmazdı. Bu biraz da söyleyenin samimiyetiyle alakalı bir durum.